Oct 30, 2012

Güldürürken düşündüren yazı yazdım.

Az önce anneannem:
- Aman canım! Fetiş de gitmemiş mi daha?
Ve ardından annemin olaya müdahale edişi...
- Anne sen de şunları kısaltarak söylemeye bayılıyorsun, müfettiş de şuna!
Gece geç yattığı için beyninin yarısını yastıkta bırakmış olan benim içinse ne konuştukları hâlâ koca bir soru işareti.
***
Dün odamda otururken telefonum çaldı. Arayan annemdi, açtım.
- Aşkım yaaaaaaaa, bana bi' kahve yapar mısın? Ehehehe.
- Anne iyi de sen yan odada değil misin?
- Evet eheheheheh.
- Hay yaaaaa! Tamam yapıyorum şimdi.
Kahve yapmak üzere mutfağa gidilir, ocağa su konur, kahvenin hangi dolapta olduğu aranmaya başlar. Tam bu sırada mutfak kapısı açılır ve annem boynuma dolanır:
"Dur dur! Şaka yaptım ehihihikakarakikiri içtik biz kahvemizi ehehehehehiihihi seni denedim yapacak mısın diye ehehehdflcvkxnjvmnö!"
Olayın ardından odama geldiğimde "Az önce n'oldu öyle ya?!" diye düşündüğüme göre beynim zarar görmüş olabilir... MR çekmeyi bilen?!
***
Geçen gün arkadaşımla (şu yazımdaki) IKEA'da yemek yedik. Bilen bilir, yemek alanından direk çıkış yok, en azından bir alt katı turlamak zorundasın çıkabilmek için. Arkadaşım da bunun üzerine ikinci kata çıkan tek yönlü yürüyen merdivenden koşa koşa aşağı doğru inmemizi önerdi. Bir de beni nasıl gaza getirmişse artık, konuşmanın bir yerinde "Yapamaz mısın?!" diye küçümseyici bir ifadeyle soruyor. Ben de "Ohoo yaparım ki! Ne varmış onda!" diyorum o gazla ama o anda da gerçekten düşündüğü şeyi yaptığımızı falan hayal ediyorum, korkunç!
Sonra neyse ki arkadaşım bu çok akıllıca olan fikrinden vazgeçiyor ve yemeğimiz bitince alt kata iniyoruz. Ama dertler bitmek bilmiyor, kendisi bu defa da acil çıkış kapısını gözüne kestiriyor. Kapının üzerinde de kocaman KAPIDA ALARM VARDIR yazıyor. "Hadi," diyor, "Buradan çıkalım!". O an vazgeçirmeye çalışsam da başarılı olamıyorum ve acil çıkış kapısından çıkıyoruz gerçekten de. Yalnız o kapıdaki nasıl bir alarm arkadaşım?! IKEA'dakiler arka cebimize karyolaları, mutfak dolaplarını tıkıştırıp kaçabileceğimizi mi düşünüyorlar acaba? Neyse, karşıdan sivil polis görünümlü iki güvenlik görevlisi el kol hareketleriyle bir şeyler anlatarak, akabinde de yanımıza gelerek bizi zorla IKEA'ya sokuyorlar. O an arkadaşımın olay yerindeki görevli hatunla muhabbeti aynen şu:
Görevli kız - BURASI ACİL ÇIKIŞ KAPISI!!!!!11!11!:@
Arkadaşım - (daha da çok bağırarak) E BİZİM DE İŞİMİZ ACİL!!!!!!!!!!!111111111:@@@@@
Görevli kız - (yüzünde acımış bir ifadeyle, embesil bi' insana açıklama yaparmışçasına) Yani acil derken deprem için, yangın için falan.
Arkadaşım - (biraz bozularak) E TABİİ Kİ, BİLİYORUZ. Of ya! Şimdi çıkmak için sekiz saat yürü işin yoksa!!!
***
IKEA'dan sonra kalkıp Korupark'a gidiyoruz. O da, afedersiniz, biraz ebesinin şeyinde. Direk sinemaya çıkacağımız için de en kestirme yolu seçip asansöre biniyoruz. Asansörde bebek arabalı bir kadın:
- BU ASANSÖR ENGELLİ VE BEBEK ARABALILAR İÇİN!!!! SİZ HEPİNİZ NİYE BİNİYONUZ?!
Olay mahallinde bulunan bir öteki kadın:
- İyi de bu asansör herkes için, isteyen biner.
- ORADA YÜRÜYEN MERDİVEN VAR, ONA BİNİN!!!! TABİİ İNSAN DUYARSIZ OLUNCA.......
- Ay, siz çok duyarlısınız maşallah. 
- Siz de tabii ki çok duyarsızsınız.
- Hı-hı, evet.
Bu iki kadın olayı ilkokul kavgasına bağlamışken, asansörde bulunan bir adam son derece cool bir şekilde:
- Hayır zaten bizim nereye bindiğimiz de kimseyi ilgilendirmez.
Dedi ve olayla zerre ilgilenmiyormuşçasına kafasını çevirip muhabbetin dışında kaldı. Yüzyılın karizma insanı seçtim kendisini, sevgiler canım.
Aynı gün, aynı asansörde bir başka bebek arabalı kadının öfke saçışına da tanık olduk ama bu defa kavga çıkmadı. Sadece ben sıkılmış bir surat ifadesi takınıp "Öffff!" demek isteyişimi dile getirirken, karşımdaki bir kadın da surat ifadesiyle bana "N'apıcaksın şekerim bunlar da böyle!" dedi ve gülümsedi. Yani demedi de, surat ifadesinden çıkardım ben, anladık biz birbirimizi.

No comments: