Jun 28, 2013

No more ertelemek.

Her şeyin ters gitmeye başladığı anlarda birden bire gelişen güzel olayların tutup alınlarından öpesim geliyor. Çok değil, birkaç ay sonra piyanoma kavuşmuş olacağım.

5 liraya Conrad kitabı aldığım için pek sevinçliydim üstelik.

İkili ilişkilerde bi' şeyleri aşırı zorlayan insanların bende yarattığı tahammülsüzlüğü, -varsa- bir gönüllüye hediye edip kurtulmak istiyorum. Bendeyken dallanıp budaklanıp doğru şekilde davranmama ciddi bir biçimde engel oluyor zira.

"Normalken süpersin, bir şeyler hoşuna gitmediği zaman sikeyim herkesi modundasın." 
Görünüşe göre insanların hakkımdaki fikirleri netlik kazanıyor, yey, sikeyim herkesi.

Jun 27, 2013

bişi dicektim ama unuttum

Jun 26, 2013

tam karşımda, sırıtıyorum.

Hep bir hissizlikle başlıyor çöküşüm.
Müziğe saldırıyorum.
İçime doluyor.
Göğüs kafesimin orta yerinde, elimi içime sokup kaşımak isteyeceğim bir his duymaya başlıyorum sonra.
Aynı anda bu kadar gergin ve bu kadar mayışmış/vazgeçmiş olmayı nasıl başarabildiğime şaşırıyorum.
Hisler ardı ardına geri gelirken yine de bi' sik olmuyor.
Öylece bakıyorsun.
İşte hayat.
"Hayat işte"den çok farklı olarak.

Jun 11, 2013

Mutsuzken, her şey...

...nasıl da başarıyor,
daha da mutsuz edebilmeyi insanı.