Aug 10, 2012

30 yaşına gelicez, hâlâ bi' arkadaş olmayı öğrenemedik.

18 yıl 8 aylık yaşamımın sonucunda bugün, insan formunu anlama konusunda zerre ilerleme katedemediğimi farkettim. İlerleme katedemediğim gibi gerilemiş bile olabilirim hatta. Çünkü iki çürük tipin ardından hayatıma giren bir üçüncüsü, daima "Ha tamam, bu da onlar gibi." damgası yemeye mahkum. GENELDE YANILIYORUM PEK TABİİ; çünkü ben de bir "insan sarrafı değilim"im.

İnsan popülasyonuna girersem çıkamayacağım içindir ki konuyu direk 19 yaşına gelmiş olup 5 yaş kafası yaşayan insana bağlayıp kaçacağım. Bu tip benim nazarımda, her arkadaşına potansiyel ana baba gözüyle bakan ilgi manyaklarından ve tuvalete bile sizsiz gidemeyen, her adımda peşinizde olup bundan zerre rahatsızlık duymayan kişi ve kişilerden oluşmakta. Ve farkında olmasanız da, stalker ruhlarından ileri gelen bi' size-sizden-yakın-olmaları-durumu muhtemeldir. Benimki de lisede iki tenefüs yanına uğramadım diye "Beni çok boşluyorsun, kalbim paramparça haberin olsun." şeklinde kafiyesi bol arabesk göndermelerle ufaktan sinyalleri vermiş gerçi bana ama ben anlayamamışım. Üstüne bir de tutup bi' de yakın arkadaş olmuşum. HAY BENİM KAFAMDA EŞEK ARILARI PİKNİK YAPSINMIŞ (bkz: Neşe'ye özgü sansür uygulamaları). Ben "Aman alınmasın şuraya onu da çağırayım, aman darılmasın şununla çok muhattap olmayayım, belki kızar bunu yapmayayım." gibi düşüncelere muvaffak olurken; ilişkimize, karşı tarafa ait bir buhran anı delirmesinin son vereceğini bilemezdim tabii. Ha, yok kafam rahat. "Bu ilişkinin yolu yol değil." deyip son noktayı koyan da benim ama yine de üzülüyorum. Hani böyle durduk yere önemsiz bir şeyden pat diye ortada kalacaksa o arkadaşlık, niye uğraştım ben ya bu kadar? NİYE BANA ÖNCEDEN HABER VERMİYORSUNUZ OLM?!

Bu da kaç aylık muhabbet gerçi de, bahsi geçen kişi veya kişiler, konuyla alakasız kişi veya kişiler aracılığıyla laf sokmaya çalışıyor ya asıl asabımı bozan o. Gel yüzüme söyle, canımı ye. Valla saçından tutup kafanı duvara vura vura ağzınla burnunun yerini değiştirmem. Söz veriyorum ya.

AYRICA geçen gün rüyamda, iki arkadaşımla ben uzaya gitmek için gönüllü olmuşuz güüüya. Bizi elektrik süpürgesi hortumuna benzer, içinde düğmelerin olduğu, kocaman, kıvrılabilir bi' yapının içine koyuyorlardı. Sonra o da kocaman metal bir tüpe giriyordu ve dolayısıyla biz de. Neyse, ufukta 3 tane gezegen görünürken bizi fırlattılar ama sanırım ben roketten düştüm. Gidemedim çünkü onlarla. Rüya tabirlerinden anlayan arkadaş sana sesleniyorum: Bu rüyanın meali nedir? Süren 35 dk. İstediğin sorudan başlayabilirsin. Başarılar! İmzam.

AYRICA 2 Band Of Brothers gelmiş geçmiş en iyi dizi. Sabahın 6 buçuğunda, diz altı çorapla mini şort giyme dönemini açmış dondurma yiyorken bir anda aklıma gelivermesi ve milyonuncuya tekrar izleme isteğiyle dolup taşmamın başka bir açıklaması olamaz zira.
Ayrıca belirtmek isterim, Damian Lewis ne güzel adamsın sen.

4 comments:

Sam Scarlet said...

band of brothers gerçekten o kadar güzel mi? vallahi de başlarım.

Neşe said...

Herhangi bi' savaş filmini sıkılmadan izleyebilen herkes sever bence. Çünkü bu türde daha iyisi yok bence.

Yalnız Damiam yazmışım ya, uykusuz uykusuz bu kadar oluyormuş demek ki.:D

Gama said...

Ben inanıyorum ki o insanlar da bir süre sonra büyüyecekler. Büyümek zorundalar, yoksa kim alır onları aaa ya da 40larına kadar evlenmezler sonra izdivaç programlarına çıkarlar bikaç kişi istemeye gelir afedersin götleri kalkar hiçbir şeyi beğenmemeye başlarlar sonra ortaya garip bir şey çıkar. Ya da ne bileyim, eskiden birileri tanışınca çok ilgi görürdüm hoşuma gitmezdi ama artık o insanı kendine çeken sıcaklığım gitti heralde öyle olmuyor ve eski ufaklık anılarımı özlüyorum bazen :P Ama alıngan insanlar sux. İlgiye açlar sux. Neyse gelelim rüya yorumuna; uzay rüyaları dikkatlı yorumlanmalıymış. Huzura kavuşmak, olgunlaşmak delaleti. Hayal ettiğin şeylerin şimdilik olmayacak gibi. Bu arada ben de bugün rüyamda seni gördüm bilmiyorum ne alaka uzunca bi rüyaydı :D Sana anlatana kadar büyük ihtimal unuturum. Bi de en güzel dizi Oz. ^^

Neşe said...

Oz'u da izliyorum ve DE-ĞİL. Gerçi kişisel zımbırtılar bunlar. Hem mesela Prison Break ile Oz'u karşılaştırsan, tamam derim. Ne de olsa ikisi de hapishane dizisi, kıyaslama yapabilirsin ama Band Of Brothers savaş, Oz hapishane olunca mantıklı bi' kıyaslama olmuyor. En fazla hangisini daha çok seviyorsun, ona göre karşılaştırabilirsin bizim de yaptığımız gibi.:D Kurgu yönüyle karşılaştırayım desen Band Of Brothers gerçek hikaye vs. Aman neyse, uykum var.