sadece bana ait olması gereken 'şey'leri, bana yakın olmak isteyen herkese dağıtıyorum ve bu bir süre sonra iç dünyamda sıkıntı verici bir hâl almaya başlıyor. bu blog örneğin. ara sıra buraya yazdığımı bilen herkesin ben ölmüşüm gibi davranması işime gelirdi sanırım. bir ölüden kalan eşyalara saygı duymak ve karıştırmamak gibi bir nevi. bunları yazarken aklıma onca ünlü yazarın, ölümlerinden sonra yayımlanan özel mektuplarının gelmesi peki?
bir diğer konuysa, bana yakın olmak isteyen herkes olabilir. muhtemelen dışarıdan tam tersi gibi görünüyor ama işte, gerçek bu. bazen yanlış yapıyorum gibi geliyor. bana yakın olmak isteyen herkes, bunu sadece isteyerek başarıyor ve her şey bittiğinde birer hayal kırıklığına dönüşüp öylece gidiyorlar. yanlış olan yaklaşmalarına izin vermem mi, yoksa hayal kırıklığına uğramamak için yeterince sabırlı olamamam mı tam kestiremiyorum.
doğum günüm yaklaşıyor. bense 3 yıl önceki aralık ayının özlemi ile yanıp tutuşuyorum.
No comments:
Post a Comment