Oct 16, 2015

927

nefret ediyorum böyle olmasından.
yüzyıllar boyu uyuyor, uyuyor, uyuyorum. ve uyandığımda hâlâ parmağımı oynatacak kadar bile gücüm olmuyor.
ve düşüşlerim artık müzikle başlamıyor.
dün gece, şu an tarihini bile hatırlamadığım ama yaşarken hayatımın en mutlu günü olduğuna emin olduğum günü düşündüm. tek başıma takılmaktan delicesine keyif aldığım zamanlar, yalnız gittiğim o konseri ve sonrasında tüm perayı gece ayazında yarı çıplak ve şalımım yere sürtünmesini umursamadan koşuşum... ve sonrasında hiçbir şeyi umursamadan gelip boynuna sarılışım. sana sarılırken BUGÜN HARİKA BİR GÜN çığlıklarım ve o günün gerçekten de harika bir gün oluşu. hep unutmuşum bunları. beynim, dengesizliğine bu kadar takılmış bünyemi korkutmamak için bu yüksek ve düşük anları hafızamdan silmeye çalışıyor sanki.

sonra yabancılaşıyorum. bu yabancılaşma eylemi bende gariptir bir otobüsle başladı. çok sonraları kendime dair şeylere yabancılaşmaya başladım. beynime, koluma yabancılaşmak, varlıklarından bir şekilde daha önce de haberdarmışım ama ilk defa gerçekten onlara dokunma şansım olmuş gibi. geçen gün artık dünüme de yabancılaştıktan ve garipsedikten sonra, şu an toptan iki sene önceki anılarım bana ait değilmiş gibi.

herhangi bir konuda kendime mızmızlanma hakkı tanımayacak kadar güçlü olmak zorundaydım hep ama korkuyorum, ya sonunda her şeyi unutursam?


No comments: