Nov 4, 2013

I am a child of universe, said YES and the life has began.

Placebo, Angkor Wat, 2008.
Öncesinde haberim olsa da, o dönem gitme ihtimalim sıfırla kapı komşusuymuş gerçi ama insan yine de üzülüyor böyle bir şeyi kaçırdığı için. Hele de konser mekanı "Beni muson yağmurlarında yıkasınlar!" ülkesi olunca... Bir gün benim olacaksın Kamboçya! Ya da ben senin.




Hazır konser muhabbeti de açılmışken, 5 Ekim'de Salon IKSV'deki Moddi konserine de değineyim. Dünyanın en sempatik, en tatlı, en mütevazi, en mükemmel insanı sanırım bu adam! Stuck in the Waltz'ı söylemeden önce söyledikleri sağ olsun, on milyon kat daha çok sevdim ve sahiplendim şarkıyı. 5 Ekim 2013, 10:55pm, şimdiye kadarki hayatımın en mutlu anlarından biriydi bu yüzden. Let's face it! We're stuck in the waltz!!!

Ayrıca 20 Kasım'da Olafur var Salon IKSV'de, gelin! Gidemediğim Mor Karbasi, Ane Brun ve Blonde Redhead'ten sonra teselli konseri seçtim kendisini. Daha iyisi olamazdı zaten.

Yalnız bu konser olayına şimdi bir kere başlayınca devam edesim geldi. Bir araya, sağa sola, bir yerlere "Canlı izlendi, zevkle kafalar yakıldı!" tadında bi' liste hazırlayabilirim en azından. Ya da üşenmezsem yazarım, destansı!

2 comments:

Anonymous said...

5 Ekim'de ben de Salon'daydım. Ancak sadece 5 dakika! 18 olmama 9 ay var diye sırf.
It was supposed to be an endless night. But it didn't even start..

Neşe said...

on sekiz yıl yaşamakta bok var çünkü.