Halihazırda yayınlanmayı bekleyen iki postum varken bir üçüncüsüne başlamak akıl kârı bi' iş gibi görünmese de, ÖSYM'nin gecenin bir saatinde sonuçları açıklaması ve uzun zamandır ilk kez mim yapacak oluşumun şerefine buna öncelik vermeyi uygun gördüm.
Öncelikle
deep'e, ben neredeyse mim nedir ne değildir onu unutacakken tekrar hatırlamama vesile olduğu için teşekkür ediyorum. Hatırladığımız en eski anıyı konu olan bir mim yazıyorum bu defa. Aslında ben taa 2 yaşımı bile hayal meyal de olsa hatırlıyor gibiyim. Kuzenimin doğuşunu, eve getirilişini vesaire. Ama öyle ayrıntılı anlatacak kadar değil maalesef. Yalnız şu an aklıma gelen sözümona eğlenceli çocukluk anılarının hepsi de anlatsam roman olur kategorisinde olduklarından ne yapsam bilemedim ama bu mimi ileriki bir tarihte tekrar hortlatmak zere rafa kaldıracağım sanırım.
Ve gelelim günün olayına.
Şu ÖSYM'nin ısrarla sınav veya tercih sonuçlarını açıklayacağı tarihi önceden belirtmeme huyuna cidden anlam veremiyorum. İstersen sınavı 2 ay sonra açıkla ama önceden bi' söyle, şu tarihte açıklayacağım diye. Yok. Her yıl millet günler öncesinden sonuçları beklemeye başlıyor. Hop, sonuçlar açıklanıyor, bu defa yerleştirmeleri bekliyorlar. Hayır bir de siteleri de dandik. Siteye açıklandığı saatte yığılma olacak biliyor adam, yine de olaya el atmıyor. Ayakta alkışlanmayı hakkeden bi' sistemimiz var gerçekten!
Her neyse. Ben açıkçası bayramdan sonra açıklamalarını bekliyordum ama yine de n'olur n'olmaz diye dün saat üçe kadar bekledim açıklamalarını. Ses seda çıkmayınca da uyumuştum. Saat 12 buçukta civarında kendi kendime uyanıp telefonumu açmamla kısa süreli bi' şok geçirmem de bir oldu tabii. Akabinde hemen internete girmeler, siteye tıklamalar derken mutlu son: Site ölmüş! 12 buçuktan iki buçuğa kadar sayfa yeniledim durdum. Hatta arada "Sen açılmıyor değilsin ÖSYM'nin sonuç açıklama sistemi, artık ben bakmıyorum!" gibi serzenişlerde bulunmayı da ihmal etmedim. Ve hatta forumlara şu şekilde yazılar yazmayı da;
Son bir saattir yaptığım tek şey, sayfa yenilemek. İlk başlarda sonucu soranlara "OF AÇILMIYOR SİTE HEYECANDAN ÖLÜCEM." gibi yanıtlar verirken, bu zamanla "Valla bu kadar adrenalin bünyeye zarar ya ölücem bildiğin. Gerçi alışmaya da başladım. Artık böyle yaşayabilirmişim gibi. Bu site hep açılmasın ben hep sonucumu bekleyeyim falan. Gözüm yollarda kalsın. Belki bi gün gelir diye ümidimi kesmeyeyim......." gibi cümlelere dönüştü ve geldiği nokta da şu: "Yok hâlâ açılmadı kanka. Zaten 5 kere daha yenilicem sayfayı, açıldı açıldı. Olmadı keyfi bilir valla, gider Supernatural izlerim ehemehe."
Arada "GENÇLER BEKLEME YAPMAYALIM. BAKAN ÇIKSIN!" diyerek Facebook üzerinden halka seslendiğim bile oldu, varın siz düşünün gerisini.
Özetle;
ÖSYM Sonuç Açıklama Sistemi kafası > tüm içkilerin yaptığı kafa.
~Derken sonunda girmeyi başardım. Ve bütün hafta n'olur tutsun diye dualar ettiğim hatta tabir-i caizse hatim indirdiğim yere, Mimar Sinan Şehir ve Bölge Planlama'ya girmişim! Yıldız Teknik Harita Mühendisliği tutar diye düşünürken bunun gelmesi cidden sevindirdi beni. Çünkü sıralamamdan 1000 kişi öndeydi. Ayrıca kendileri geçen sene yerleşmelerine rağmen 2 saat boyunca benimle birlikte heyecanlanan arkadaşlarım da iyi ki varlar! Onlar olmasaydı çoktan F5 tuşunu rahat bırakıp Supernatural izlemeye gitmiştim zira.
İlk seneler benim açımdan eğlenceli olacağa benziyor da üçüncü ve dördüncü sınıf gözümü korkutuyor. Ve tabii şimdi bi' sürü evraktır, kayıttır, yurttur, burstur olayları da başlayacak ki onlara sadece tek bir şey diyorum: ÖF!