Mar 10, 2012

Buraya da bir şeyler yazmam gerekiyor ya, işte canımı en çok sıkan şey o.

Bilgisayarımın içi o kadar karışık ki; bazen canım, müzik arşivimde olduğunu bildiğim bir şarkıyı dinlemek istediğinde bulamayıp yeniden indiriyorum.
Bir de
annemin benim için seneler önce örmeye başladığı kazağı yeni bitirdiği gerçeği var. Ve o kazak, tahmin edersiniz ki seneler-önceki-ben'e göre olan bi' kazak.

Dünden beri de nedense Simon and Garfunkel sevgim tavan yapmış durumda.
Asla konserlerine gidemeyeceğim için ciddi anlamda üzüldüğüm tek ikili. 
Çok yanlış zamanda yaşıyorum,
çok.
ve sizi 100 şarkılık Simon and Garfunkel playlisti ile başbaşa bırakıp gidiyorum.

-Yılların alışkanlığı olarak yazımı düzenledim ve yine geldim.-
Şimdi son derece akıllı bi' insan olan ben, vaktiyle Youtube'dan adım soyadımla bir hesap açmışım. O gün bugündür de onu kullanıyorum. Yazın çok sıkıldığım bir ara, Murat Kekilli'nin videolarında eğlenmişim kendimce; yok işte "ASIGIM SANA, EVLEN BENLE" falan yazmışım. Sonra bi' gün Youtube'da bi' inbox'ım olduğunu ve halihazırda okunmamış bir de mesajım olduğunu farkettim. "Alla alla bu neymiş ki?" diyerek mesajı okumamla birlikte, gözümün önünde Murat Kekilli flashbackleri uçuşmaya başladı. Zira mesajda "HIC MURAT BEYI CANLI IZLEDINIZ MI? ONUNLA TANISTINIZ MI?" gibisinden bir şeyler yazıyordu. Sonra tabii Youtube hesabımla vedalaştık. 
Buraya kadar çok problem yokmuş gibi görünüyor ama asıl sorun, Facebook'a adım soyadımı yazınca sadece 2 profil çıkıyor olması. Neyse artık, n'apalım. Hiç yoktan Murat Kekilli hayranlığını üzerine yıkabileceğim bir adaşım var.

Bu da yaşlandığımın kanıtı:

4 comments:

ZoPPa said...

anneniz acilen seri üretimi geçmeli ya da şimdiden torunlara dikmeye başlasın bişiler

Neşe said...

haha sanırım öyle. beceremiyor zaten, boşvermeli bence:) çalıştığı için pek vakti de olmuyor zaten.

Anonymous said...

o değil de bence sen kasabian dinliyore. öyle hissettim.

Neşe said...

bingo!:D dinliyore valla.