Şu kafası okşandıkça uykusu gelen, gözlerini açık tutmakta zorlanan baykuş var ya... İşte onu istiyorum! Başına ödül koydum; bana bu baykuşu hediye edene, Cnbc-e dergisinin yıllar yıllar önceki bir sayısının eşantiyonu olan Hereos iskambil destesini vereceğim. İşbu deste, toplamda 54 karttan oluşmakta olup alınmasının üzerinden yıllar yıllar geçtiği için antika değeri taşımaktadır. Yalnız kartlardan bazıları kaybolmuş olabilir, sonradan "Hani 54 taneydi bunlar?!" diye kapıma dayanmayın...
Bu arada geçen Pazar, şu resimde gördüğünüz kitabı almıştım. Jedediah Berry'nin ilk romanı olmakla beraber iki adet de ödülün sahibiymiş kendisi. Şahsen içinde bolca yağmur, sirk, dedektiflik barındırdığı için ben severek okudum. Karakterlerin isimleri de ayrı bir sevilesi. Velhasıl kelam, boş vakit değerlendirmek için ideal.
Bir de resimdeki dikiş izi tamamen bana aittir, evet. O kolumdakini de Marteniçki niyetine bağlamıştım ama annem ve anneannem kırmızı&beyaz olması konusunda ısrarcı. Buradan da onlara, "Bugüne kadar her yıl kırmızı ve beyaz kullandım da n'oldu sanki? Hem lacivert > kırmızı!" demek istiyorum.
Son olarak, blogun temasını fazla kurcaladım, bozuldu. En çok bu kadar toparlayabildim ama hâlâ çok çirkin. Umarım kendi kendine çok güzel bir tema yaratır. Yoksa iş bana kaldıysa zor yani.
16 comments:
Güzel olmuş kurcalama, eskisi daha güzeldi belki ama kalsın. :)
Baykuş bulunmaz, o seni bulur. Bekleyeceksin, ya da baykuş tanrı için bir fare sallandırman gerekecek.
Eskisi daha mı güzeldi cidden?:( Ağlayacağım. Baykuş istiyorum. Bay Kuş. Baykuşlar. Çok tatlı ya baksana gözlerini kapatışını sevdiğim! Oy.
Fare sallandırınca gelir mi ki? Gözlerini yavaş yavaş kapatanlarından gelsin ama. Kafasını okşayacağım.
Peçeli baykuşu yakından görme fırsatım olmuştu, evimize teşrif etmişlerdi. Genellikle samanlıklar veya köy gibi yerler yaşam alanları.
Iıı fareyi söyleme nedenim genellikle küçük memelilerle besleniyor, o yüzden. Fare bulursan başka yaratıkları da kendine çekeceği için, tehlikeli. Kedinin biri bi güzel mıncıklar onu.
Aa sanki bunu bi' yazında anlatmıştın. Veya beynim, daha önce anlatmışsın da okumuşum gibi kurguladı şu an.
Küçükken bi' farenin derisini yüzmüştüm ama pis koku hariç gelen olmamıştı, ucuz atlamışım o zaman. Ehe.
Anlatmıştım, çok dikkatlisin, bravo! :)
Bloguna dokunma, lütfen. Az önce güzeldi. Desen vesaire istiyorsan veya eskisi gibi kalsın yahu.
Ahahah gittikçe mahvediyorum:) Dur ama bak, düzelticem şimdi. Umarım.:(
Güzel olmuş, güle güle kullan.
Teşekkürler ama yine değiştireceğim. Sade bi' şeyler bakıyorum. :<
to do list'ini hayat felsefem olarak benimsiyorum. bu arada o kitaba bakıcam. güzel bi şeye benziyo.
yaani işte boş zaman değerlendirmek için ideal. benim de hayat felsefem olma yolunda ilerliyor o liste ama hadi bakalım.
Bu kez olmuş, Neşe! :)
Benim hâlâ içime sinmedi ama öyle diyorsan kalabilir. Teşekkür ederim!:)
Neşee naptın, nasıl geçti sınav?
baykuş yırtıcı değil mi ya, gece uyurken serçe parmağa dalmasın?
bergeron., giriş yaptım sonunda da şimdi böyle söyleyince bizden başka hiçkimse muhabbeti anlamayacak. neyse sorun değil.:D
tulkas, hevesim geçti zaten. hayvanlardan hazetmeyen insan modeli oldum yine. bu kimliğe sıkışıp kaldım.
Post a Comment