Kitabın (Kumral Ada~Mavi Tuna) üstünden neredeyse bir hafta geçti ama ben hâlâ etkisi altındayım. Belki de kitapta bana dair bir şey yok derken yanılıyordum. Ada bana çok benziyor. Onun gibi köşklerde büyümemiş olsam da yetiştirilme tarzlarımız aynı. Bu da karakterlerimizi benzer kılmış belki de, bilmem. Hatta ikimizin de Tuna'ya bağlılığı bu yüzdendir belki de. Ya da belki de ben de bir erkek bana Tuna'nın Ada'ya hayran olduğu gibi hayran olsun istiyorumdur.
-
"Sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim... Yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. Yalnızca bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, birçok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen... Yanında sonsuz şımarabileceğim ve hâlâ kaybetmekten korkmayacağım tek kişi... Yani biraz annem, yani biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... Sonra daimi hayranım, ve tabi dokunulmamış sevgilim... Sen benim masumiyetimsin Tuna... Benim en yakınımsın! Aslında belki öbür yarımsın? Bütün bunlar ne demek anlıyor musun? hı?"
Gözlerimi yumdum. Söylediklerini kana kana içtim, ama hâlâ susuzdum. Çünkü, duymak istediğim sözcükler yoktu söyledikleri arasında.
4 comments:
Bu blog süper ya..
teşekkürler öyleyse
bende kitabı 1 sene önce okudum önermediğim bir akraba bir arkadaş kalmadı..Çok güzeldi gerçekten..Aslında bence herkes içinde kendini bulabilir :)
Ben biraz geç keşfettim. Annemin kitaplığındandı bu kitap ve onun kitaplarıyla aram iyi değildir de... Ama sanırım haklısın:)
Post a Comment