Kozyatağı Metro'dan alınmış şampuanı Amsterdam'da tüketip çöpe atmak belki garip olmayabilir ama nesne ile ilk ilişki kurulan anda onun bütün kaderini bilemiyor olmak bana şu sıralar biraz garip hissettiriyor. Benzeri bir garipsemeyi Tuğçe'nin yine Amsterdam'daki dolabında BİM poşeti görünce de yaşadım. 'Hayat çok garip!' demek için illa süper şaşırtıcı şeyler yaşamak gerekmiyor demek ki... Ya da IQ'um bayağı düşük.