Biliyorum sabahın köründe yapılacak en mantıklı şey değil ama şu an bunu yazmam gerekiyordu... İnsanları umursuyorum! Hepsini değil tabii ama bi' kısmını çok fazla umursuyorum. Şimdiye kadar bunun böyle olmadığını sanırdım ama görüyorum ki hataymış. Ve hatta ortada hiçbir neden yokken bile, onları kaybetmekten korkuyorum. Yine de bunun olmaması için herhangi bir şey de yapmıyorum. Sanırım sadece umursuyor olmanın yetebileceğini düşünüyor kendim, benden habersiz. Of bazen insanın kendini anlaması bile zor iş.
Bu arada, 1000 parçalık puzzle alan kendimi, ensemden tutup pencereden aşağı sallandırasım geliyor. Kutuda kolay duruyordu, çıkarınca zorlaştı meret. Kaç saat uğraştım yarısını bırak -hatta çeyreğini bile bırak-, 10da biri bitmedi! Hiç bana göre bir iş değilmiş. Anladım. Şükür. Yine de bitince şahane olacak. Bitirebilirsem tabii... Tanrım! Neden puzzle denen şeyi yarattın?! Sanırım ağlayacağım. Çok acı çekiyorum. Kahhrrrr...
Bir de şöyle bir şeyler çizdim;
İlk defa keçeli kalemle resim yapmayı denedim ve sanırım bir daha da denemeyeceğim. 3 buçuk saat falan uğraştım ve ortaya çıkan yalnızca bu! |