Önümüzdeki 5 saat içinde bir adet doğum günü planı yapmalı, şu sersemlikten kurtulup hazırlanmalı ve üniversite tercihleri konusuna azıcık daha kafa yormalıyım. Sonra dershaneye gidip tercih konusunu tarihe gömmeli ve pasta alıp sürpriz girişimlerinde bulunmalıyım. Ama bütüüüüüün bunları yapmak yerine kaçıp gitme isteği var içimde. Gerçi bu kaçıp gitme -Gülse Birsel'ce tabir edecek olursam; kaçıp gidiverme- isteği bende uzuuun zamandır var. Hatta genlerime kodlanmış bile olabilir. "Bu kızda çok kaçıp gidiverecek tipi var, kodlayalım biz bunu."
Bu arada, bu post'u yazarken ELEKTRİK GİTTİ. Tanrım! Nefret ediyorum bundan ve bu aralar çok sık oluyor. Bir de uyku düzeni yoksunluğundan gözlerimin şişmesinden nefret ediyorum -ki yaradılışım gereğince bünyemde %0 düzen barındırdığımdan gözlerim şiş olarak dünyaya gelmiş bile olabilirim. Gidip çocukluk fotoğraflarıma bakmam gerekecek.
Bir de ben çok fazla "tür"cü değilimdir. Hani bir kitap, film veya grup benim hoşuma gidiyorsa tamamdır, türü/kategorisi tırı vırısı beni alâkadar etmez. (Ukalalık etmek istemem ama bu konularda zevkime de güvenirim.) Neyse işte. Sonuç olarak, insanları da sıfatlarıyla etiketlemem. Amma ve lâkin, şu tipteki insanların direk çekim alanına giriyorum:
1- Göz çevresi hafif kahverengi olan insanlar. (Hele bir de bunların yanakları çökük ve burunları normalden hafif büyük olursa var ya, of of diyorum.)
2- Gülünce yanakları kırışan zayıf yüzlü insanlar.
3- Çeneleri çıkık insanlar.
4- Anoreksik tipli olmasa da uzun ve ince yapılı insanlar. (Tabii, kızlar için düşünürsek bu seçenek faal değil.)
5- Kepçekulak, dişteli, çil unsurlarından herhangi birine sahip şanslı insanlar. (Evet, bingo! Ben de bunlardan hiçbiri NE YAZIK Kİ YOK.)
-buraya da yeni ve eğlenceli bir şeyler koymak istedim ama gördüm ki koyacak yeni bir şeylerim yok. madem öyle ben de eski olsun Zachary olsun dedim. ayrıca bu çocuğun beyaz kısa kollu t-shirt'ü çok iyi taşıyabilme gibi bir özelliği var. ha, ne işe yarar bu özellik onu bilemiyyyciğim. bir de kolları çok güzel. bir de... neyse, sustum.-
Bir deeeee, telefonuma şunu kaydetmişim geçmiş zamanda:
Saçı sağa yatması gerekirken sola yatan biriyim ben. Benim olduğum yerde düzenden söz edilemez.
Haklıyım bence.
No comments:
Post a Comment