Bence bilimadamları oturup rüyaların 7,8 saniye sürdüğü konusunu tekrar araştırmalı. Çünkü ya tezlerinde var bir anormallik ya da bende. Dün gece resmen 2 film uzunluğunda 5,6 tane rüya gördüm. Sonuncusunda bir otelin denize karşı bir odasının balkonunda bir sandalyeye oturmuş, bacaklarımı da balkonun demirine uzatmıştım. Akşam güneş batarken ve rüzgar sıcak sıcak esmeye devam ederken yanıma çok tatlı, sarışın, renkli gözlü bir kız çocuğu geliyordu -ki tahminen yedi sekiz yaşlarındaydı.
"Ne kadar güzel bi' şeysin sen öyle!" diyordum.
O da bana suratını buruşturarak "Sen de fena sayılmazsın." diye cevap veriyordu.
3 comments:
zamanında rüyalarla ilili epey uzun ve karışık bir yazı okumuştum. uykunun bilmem ne esnasında beynin zaman algısı farklılaşıyormuş falan filan.
insidious 'u izledikten sonra, ben asıl astral seyahat olayına takıldım. olur mu olur
rüyaların bile film gibi :)
benim inandığım bi şey var rüyalarla ilgili. bence gördüğümüz her rüya -saçma sapan bile olsa- paralel evrenlerin birinde ya da birkaçında gerçekleşen olaylardan ibaret. bi şekilde biz uyurken hatlar karışıyor ve biz oradaki olaylara tanık oluyoruz. ben buna ciddi ciddi inanıyorum. bunu söylediğimde birçok insan bana gülüyor. ben de gülüyorum öyle geyik olsun diye. belki sen bana inanırsın. yine güleriz.
ry, astral seyahati ben de merak ediyordum bi' ara ve bence de olma ihtimali olan bi' durum amma velakin "ben vücudumdan çıksam bi daha kesin giremem" tırsıntısıyla hiç denemedim:D
Sam, ben de öyle düşünüyorum aslında. ama kötü rüyalarımı başka evrende de olsa yaşıyor olma fikri pek hoş değil açıkçası:)
Post a Comment