Dec 19, 2015

2341

Yine yapamadım.

Ailemi ziyarete her gelişimde içten içe kendimi "Bu defa farklı olacak, bu defa sağlıklı bir şekilde iletişim kurabileceğiz." türevi cümlelerle telkin ediyorum. Feribottan eve kadar geçen o sürede bunları o kadar çok tekrar ediyorum ki bir yerden sonra anlamlarını yitiriyorlar hatta. Ne farkeder ki gerçi? Bir anda yeryüzüne bir şimşek düşse ve biz, üçümüz, dünyada sadece birbirimize sahip olduğumuzu hatırlasak mesela; ne değişir? Babamın annemi defalarca -hatta yengemle bile- aldattığı gerçeği mi silinir yeryüzünden? Ya da hayatı anlamlandırmaya yeni başladığım dönemde, yine şiddetli bir kavgalarının üzerine boşanma mevzusu açılınca, babamın beni kenara çekip "Artık bunu bilecek yaştasın. Annen benden önce başka biriyle daha birlikte olmuş. Ona göre davran, artık büyüdün." sözlerinin bende yarattığı etki mi? Annemle bunun üzerine birkaç ay boyunca her konuştuğumda kafamın bir kenarına pusu kurmuş orospu lafı mı? Çocukken yüzüme inen her tokadın, karnıma yediğim her tekmenin hissettirdiği acizlik mi? Babamın annemi babaannemle birlikte yerde sürüklediği anlar mı? Ben, babam annemi bu defa öldürecek korkusuyla aklımı kaçırmışken eve gelen polisler ve cama çıkmış münasebetsiz komşuların bakışları mı? Ders ortasında ailem tarafından okuldan alınıp adliyelere sürüklenişim mi? Hayatımın ilk ve şimdilik son tanıklığını, aile içi şiddete karşı on küsür yaşımdayken yapmış olduğum gerçeği mi? Hangi biri hiç yaşanmamış olacak?

Benim başkasının içinde ağlama hakkım olmadı hiçbir zaman. Bir başkası bu durumun beni güçlü kılacağını düşünebilir. Ama ben sadece daha da kırılganlaştım, kabuğumun içinde. 

Artık nasıl davranacağımı asla kestiremiyorum. Tam "Bütün bunları içselleştirmeyi çoktan bıraktım, olduğu gibi kabullendim." soğukkanlılığına erişiyorum; yine annem ya da babamdan, birbirleri ya da benim hakkımda bir ton can sıkıcı şey duymak zorunda bırakılıyorum. 
Cidden, 
farklı dünyalarda yaşıyoruz sanki. 

Bu gece anneme okulumun uzadığını söylemeye çok kararlıydım. Yine yapamadım. "A okulun mu uzadı? Tamam, okulu bırakıyorsun o zaman." demeyecekler biliyorum. Ama her gün gözümün içine "Bak bu sene son değil mi, bir daha sana bakmak zorunda kalmayacağız. Kendi hayatımıza devam edebileceğiz, değil mi?" der gibi bakarken ve hatta bunları aynen bu şekilde dile getirmekten çekinmezlerken nasıl söyleyebilirim?

Buraya her geldiğimde, nefes alışverişim bile bir yük haline geliyor üzerimde. 

https://www.youtube.com/watch?v=2k11RlYp51I

No comments: