İlkokulda "Çocuklar ellerinizi sık sık yıkamalısınız." diyen sınıf öğretmenimize "Hocam bir çocuk elini çok yıkamaktan ölmüş, gazetede okumuştum." demiştim. Yıkanmayı çoğu çocuk sevmez de ben bariz pislik seviciymişim. Ayrıca, ilkokulda her hoca biraz öğretmendir.
Aynı sınıfta başka bir derste sesli kelimeler konusu işlenirken, eşsesli kelime olan aylara örnek olarak temmuzu vermiştim. Temmuzun diğer anlamı sorulunca da pikniklerde ısı kaybını önlemek içine çay kahve doldurulan nesne demiştim. Termosun ne olduğunu öğrenmemin hikayesi de işte budur. Bugünlere kolay gelmedim.
O sınıftan hiçkimseyle artık görüşmüyor oluşum şimdi düşününce çok normal geliyor.
Bu da bonus olsun: 4. sınıfta İngilizce sınavında anlamı sorulan "cat" kelimesinin bir anlamının olmadığını iddia etmiştim. 3. sınıfta daha yabancı dil kursuna başlayan biri olarak tabii ki ben bilecektim cat diye bir şey İngilizce'de var mı yok mu..... Sınav sırasında hocayla iddialaşmalarım arkadaşlarımı güldürmüş olsa da sınavdan sonra bir anda aklıma anlamının kedi oluşunun gelmesi bana garip duygular yaşatmıştı.
No comments:
Post a Comment