Küçük bir çocukken...
(yazmaya "küçük bir çocukken" kalıbıyla başlamaktan hoşlanıyorum.)
...kırk yıllık bir ömrün kendime ve yapmak istediğim işlere yeteceğini düşünmüştüm. O işlerin pek öyle olmadığını gösteren tokadın suratıma inmesi, tam yirmi yılımı aldı. Ve yirmi birinci yaşıma bir ay kala, uzun zaman sonra ilk defa eğlenme beklentisiyle en yakın arkadaşlarımla dışarı çıktığım bir gecenin ardından yatağıma yattığımda; hayatım bir yıl daha bu sıkıcılıkta giderse intihar etmeyi düşünürken buldum kendimi.
Bir insanın kendine acımaya başlaması, kendine yapabileceği kötülüklerden yalnızca biri. Ama farkında bile olmadan kendi kendine acındırmaya çalışması, sürekli hayatından yakınması; kendini tüketme anlamında yarışı ön sıralarda tamamlar sanıyorum. Bu gece Moda'ya yürüyerek yaptığım klasik düşünme jimnastiklerimden birinde, bu ikincisini son zamanlarda sık yapmaya başladığımı farkettim.
Açıkçası çağımızda -ve bilmiyorum, belki toplumumuzda- yaşayan çoğu bireyin 100% sağlıklı bir ruhsal yapıya sahip olduğunu düşünmüyorum. Ya da belki insan olmak bunu gerektiriyordur, kim bilir... Dönüp kendi hayatıma ve kendime baktığımda olumsuz zibilyon tane madde saymak çok zor olmayacaktır bu yüzden. Olmuyordu da. Ama bu, self-ajitasyonu haklı çıkaracak bir sebep olmaktan çok uzak. Demek istediğim şey, biraz da olumlu yanından bakmakla alakalı bir kişisel gelişim tavsiyesi de değil asla. Sadece... Rahatsız oluyorsan, bu durumu değiştirmek için çabalaman gerekir. Hayattan artık keyif almıyor oluşundan şikayet etmenin ya da herhangi bir şeye olan istencinin nasıl da azalarak bittiğinden yakınmanın bir anlamı yok. Üstelik bu yakınmaları kendi kendine yapınca daha da anlamsızlaşıyor. Zira dostum, sen ve kendin aynı hayatı yaşıyorsunuz; bilmem farkında mısın? Yani o, bunları zaten biliyor................
Öf neyse, sıkıldım. Daha fazla yazmıycam. Zaten bu gidişle kırkıma geldiğimde evinde elli tane kediyisle kişisel gelişim kitabı yazıp yayımlanmasını ve çok satmasını uman teyze olacağım. (Just kidding, no more self-AJİTASYON!)
3 comments:
yine kendi ağzıma güzel sıçtım. şimdi artık güzel bi' post rock playlisti hazırlayıp adam olayım.
ya bu blogu her zaman sevdim.
hala çok seviyorum!
bloga dönmek güzelmiş :)
ya sen ve süper başlıkların ehe :)
Yazdığın her şeye çokça katılıyorum, maalesef.
Post a Comment