Feb 5, 2014

21.yy gerçekliği

Sizce de bugünlerde herkesin acelesi varmış gibi değil mi? Varılacak bir nokta olmasa bile herkes bi' koşuşturmaca içinde sanki. Sanki herkes bir an önce "sadede gelmek" istiyor.
Böyle böyle birbirimizi tanımayı es geçiyoruz sonra.
Birbirimizi hissetmeyi.
Bitmek tükenmek bilmeyen bi' hegemonya yarışında; birini tanımak istemeye, değer vermeye, duygularının da olduğunun bilincinde olmaya "zayıflık" gözüyle bakılıyor artık sanki.
Sanki zaman kaybıymış gibi insanlar için, başka birine vakit ayırmak. Başka biri için herhangi bir şey yapmak. Bir düşünün. Bugün yaptığınız tonlarca şeyin temelinde yine kendinizi göreceksiniz. Buna kötü bir şey demiyorum, değil de. Ama geri kalan herkesi görmezden gelmek... Öylesine bir eşyaymış gibi "işine yaradığı sürece kullanmak"...
Bilmiyorum.

2 comments:

gloomysun said...

ben gerçekten birbirimizi tanımak istiyor olduğumuzdan emin değilim esasen. insanlarla olan münasebetlerimizde tüm çabamız, birini tanımaya değil, kendimizi tanıtmaya yönelik. konuşurken, eğlenceli şeylerden bahsederken, ya da tam tersine 'dertleşirken' (dertleştiğimizi sanarken) hep kendimizden başlıyoruz söze. birisi karşımızda bir şey anlatırken, konuşma sırası bize gelirse neler söyleyeceğimizi düşünüyoruz. illa ki bir şeyler söyleme ihtiyacı duyuyoruz. bence biz, karşılıklı bir şeyler konuşmaktan vazgeçip, sadece anlatılmakta olanı 'sahiden' dinlemeye başladığımızda tanımaya da başlayacağız birbirimizi.
düşün ki, ben bunları yazmaya çalışırken yoruldum. bir de karşına geçip 'konuşsam', nasıl daha yorucu olacak?

Neşe said...

ben de bunları demek istemiştim işte. bilmiyorum, bir şekilde yanlış hissettiriyor.