Lisedeki edebiyat hocalarımdan biri için kolaylıkla "garip adam" diyebilirdiniz. Sürekli ders çıkarmamız gerektiğini düşündüğü anılarını anlatır; sonra tepki alamayınca dersi kendi çıkarır, önümüze sürerdi. Niye bilmiyorum, anlattıklarının çoğu hâlâ aklımda. Çok ciddiye aldığımdan ötürü de değil üstelik. Tüm pokémonların isimlerini ezberlemeye benzeyen bir akılda kalmışlık da değil ama.
Yine bir gün, aynı adam, aynı öğrenciler, aynı ben ve bir anı; bir sınıfa doluşmuşuz. Dedi ki,
"Bir zamanlar 'İleride suya para ödeyeceğiz.' dediğimde insanlar gülerdi. Şimdi de diyorum ki, ileride havaya da para ödeyeceğiz!"
Gülmüştük. Haksız olduğu için değildi ama.
Halimize gülmüştük galiba.
Az önce de aklıma şey geldi, "komedyenlik" diye bir meslek var. Gülmek için para ödüyoruz. Aslında birçok şey için para ödüyoruz; doymak için, rahat uyuyabilmek için, tatmin olmak için, eğlenmek için, ağlamak için, hissetmek için... Sonra aklıma edebiyat hocam geldi. Sonra da bütün bunlar.
Hepsi.
2 comments:
Ders değil de hayat çıkmış cümlesinden.
Dedem ilk kez koyden sehre geldiginde suyun parayla satildigini gorunce cok sasirdigini anlatmisti, simdi aklima geldi :)
Bir sey dicem: TEMAN NE GUZEL OLMUS! Bu yorumun yazilis amaci bunu soylemekti aslinda eheh
Post a Comment