Apr 15, 2013

meraba, birazdan kendimden alıntı yapacağım.

meslekler konusunda kafam hep çok karışık oldu. çünkü neredeyse her şeyi olmak istiyordum. çocukluğumdan beri haber spikeri, arkeolog, astronot, adli tıp uzmanı, göz cerrahı, psikolog, sınıf öğretmeni, oyuncu, mimar, vokalist, piyanist, trapezci ve şu an aklıma gelmeyen milyon tane şey daha olmak istedim. bunları çocukken istemek garip gelmiyor kulağa ama ben bütün bunların hepsini hâlâ istiyorum. ve işte bu garip. hani birkaç tanesi diğerlerinden daha ağır bassa bile asla bir tanesi hepsini yok edip liderliği ele geçiremiyor. ve bu yüzden tek bir hayata sahip olmak, beni dünyada hiçbir şeyin edemeyeceği kadar mutsuz ediyor. yani bunun bilincinde olmak, demek istediğim. bu şekilde elimdeki o tek hayatı da mahvediyorum, farkındayım. ve işte yine olaylar aynı kapıya çıkıyor: "her şeyin bilincinde olmak bir hastalıktır." ama zamanla bir şeyi daha farkettim. tiyatro yaparken, kısa bir süreliğine de olsa bu hayatların her birine -kısmen de olsa- sahip olma şansı yakalıyorsun ve işte sanırım tiyatroya kafayı bu kadar takmamın sebebi de bu. gerçi henüz öyle işin ehli sayılmam, hatta henüz hiçbir şey bilmiyorum bence ama bilmek istiyorum. bilmek ve içinde yaşamak.

4 comments:

Sam Scarlet said...

bunu çok iyi anlıyorum çünkü kafam sürekli yapmam gerekenlerle dolup taşıyor. şunu olacağım, bunu yapacağım, evet şunu da mutlaka yapmalıyım derken yaşlandığımı hissediyorum. bir hayat yetebilecek mi bilmiyorum işte o en kötüsü, sylvia plath'ın da dediği gibi çok kısıtlı zamanımız var

Umut said...

Bir de gelecekle ilgili planlar yapılır ya; Ben şu okulu bitirdikten sonra, şurda çalışsam, bir de şu kursa da giderim, üniversiteyi bir kazanıyım'dan çok, üniversiteyi bitirmiş gibi davranıyordum.
her şeyin bilincinde olmak...çılgınlık, delilik- hastalığı geçtim.

Mia Wallace said...

ah JG bu cidden bir hastalık ama güzel bir hastalıkç tiyatro için de aynı şeyleri düşünüyorum. ben bırakmıştım ama sen bırakma olur muu

Anonymous said...

"her şey olan hiçbir şey olamaz" demiş ya birisi, ben onun... ehm neyse.

tiyatro uğraşlarımın üstüne gitmedim, şimdi üstüne gitmediğim diğer hiçbir uğraş onun kadar üzmüyor beni. umarım aynı şeyi yaşamazsın, best wishes.