Bu sorularla ilgili aklıma gelen ilk şeyi yazmam istenmiş. Hadi bakalım diyerek başlıyorum...
Ne?
değil "Efendim?" denir.
Nerede?
Her zamanki yerde. Çantayı siyah takım elbiseli bi' adamdan alacaksın. Çok soru sorma, temiz bi' iş olsun, çantayı kap gel. Hadi aslanım göreyim seni.
Nasıl?
Neden bilmiyorum, şu an kafamda gözlerini kocaman pörtleterek "Nassıl?" diyerek suratıma bakan yaşlı bi' teyze canlandı. Hani sanki ben çook ilginç bir şeyler anlatmışım da o da ona şaşırıyormuş da bilmem de neymiş falan amaaaan...
Ne zaman?
Olabildiğince çabuk. Hatta mümkünse şimdi. Uyuyacağım da.
Kim?
Ben! Ben! Ben!
Buradan sonrası da klasik soru-cevap mantığı işte; zaten açıklamaya gerek olmamasının yanında, felaket de üşenmekteyim.
1-Hayatınız filme çekilse adı ne olurdu ve soundtrackinde hangi şarkılar yer alırdı?
"Şuna ne dersiniz?", "Aooaooov bak bu isim de çok güzelmiş.", "Hii bu çok güzeeeeeeel! Ama o da güzel!!!", "Ayy bilemedim ki n'apsak? Neyse. Bi' çay koy da içelim." derken isim falan koyamazdık bence. Ha, filmin yapım aşamasında görev alacak elemanlar benden daha kararlı insanlarsa, belki bir ihtimal isim konabilirdi ama iş bana bakıyorsa zor yani. Amma ve lâkin, soundtrack albümünde şu iki şarkı kesin* olurdu:
*Benden beklenmeyecek bu kararlılık için The Mayan Factor ve Arctic Monkeys'e saygılar.
2-Bir şeyleri değiştirme gücünüz olsa, neyi ya da neleri değiştirirdiniz?
Şimdi açık konuşayım; hayvanları sevmem, fobim var, dokunamam vs. Ama yine de onlara işkence yapanları gördükçe asabım bozuluyor. Bu yüzden de "10 adımda nasıl sadist olunur?" tarzı kitaplar yazabilecek potansiyele sahip bu manyakları ortadan kaldırmayı can-ı gönülden isterdim açıkçası.
3-Sizi en çok etkileyen sinema sahnesi ya da sahneleri?
Vücudumdaki %70 oranındaki suyun hatrı sayılır bir miktarını benden alıp götüren filme adıyorum bu sorunun cevabını: Schindler's List. Zira "Bir insan bir filmde en fazla ne kadar ağlayabilir?" sorusuna verilebilecek en güzel yanıttım bunu izlerken. Hangi sahnesi olduğunu söylememe de gerek yok sanırım ama Oscar Schindler'in filmin sonundaki "Daha çok insan kurtarabilirdim." gibisinden sözler sarfettiği sahne diye de belirteyim, n'olur n'olmaz.
4-Yaşadığın şehir bir günlüğüne yalnızca sana tahsis edilmiş, senden başka hiç kimse yok. Ne yaparsın?
"Hangi beyinsiz beni burada tek başıma bıraktı?" ile başlayan "Hay ben sizin..." ile devam eden ve sonunun nerelere varacağını söylememin pek hoş olmayacağı sözler sarfederek geçirirdim tüm günü herhalde. Ha ama bak, daha önceden gitmediğim bir şehirde tek kalsam işler değişirdi. Deniz kenarı olsun mümkünse.
5-Şu sıralar ilgiyle takip ettiğiniz diziler?
Dizi dizi. Hummm... Şu an yayınlanan dizilerden izlediğim pek yok aslında -malum sınav yaklaştı- ama hazır yeni sezona daha zaman varken, Doctor Who'nun eski siyah beyaz bölümlerini izliyorum. Bir de Gülse Birsel manyaklığım tarafından esir alındığım için el mahkum Yalan Dünya'yı takip ediyorum.
Son olarak, RE-L124c41+'e mim için teşekkürlerimi ve öpücüklerimi gönderip bugünlük bu kadar diyorum.