Uyuyorum uyuyorum uyuyorum ve o kadar çok uyuyorum ki... Ama yok, yetmiyor! Sanırım bünyem sonunda isyan bayrağını çekti; 17 yıldır uykusunu alamadığı bütün o gecelerin intikamını alacak. İşin korkutucu kısmı ise uyku konusunda sabıkamın ciddi anlamda kabarık olması. Çünkü daha kreşteyken bile uyku vakitlerinde bütün çocukları kaldırıp zorla oyun oynatan bir tiptim ben. Sonra ceza olarak da bebeklerin odasına yollanırdım. Tabii Neşe, orada da rahat durmaz bebekleri mıncıklar, ağlatır sonra da "E ağlıyor ama bunlar, uyuyamıyorum ki ben burada." der geri döner, yine çocukları uyandırır, yine oyun oynatır, o oyunlarda yine prenses olur, zevkten dört köşe olurdu. İlkokulda ise herkes gibi 'akşam yatmak, sabah kalkmak bilmez' diye özet geçilen tiplerdendim. Akşamları bir türlü uyuyamadığım için her sabah okula geç kalır ve istisnasız her sabah yolda, "Bugün ne yalan söyleyeceğim" diye düşünürdüm. "Köpek koşturdu, çamura düştüm. Eve gidip çorabımı değiştirmem gerekti.", "Asansörde kaldım.", "Annem işe giderken uyandırmayı unutmuş." tarzı envai çeşit yalan söylemişliğim vardır. Hatta artık söyleyecek yalan bulamayıp "İshal oldum." bile demişimdir, o derece. Eee, çocukluğunda bile uyku düzeni namına bir şey bulundurmayan bünyenin lise çağında gece 10'da kendini uyku moduna almasını beklemek zaten saçma olurdu. Aslında lisenin ilk yıllarında, kendimce bir uyku düzeni kurmuştum diyebilirim. İki günde bir uyuyordum ve sorun kalmıyordu. Ama bu düzensiz olup düzenli gibi görünen düzene de bir süre dayanabildim. Çünkü uyumadığım geceler yapacak bir şey bulamayıp o kadar sıkılıyordum ki, o kadar olur yani. (evet, anlaşıldığı üzre cümleyi tamamlayacak bir şey de bulamadım.) Gelin görün ki; artık en az 8 saat uyumak zorunda bırakılıyorum kendi naçizane bünyem tarafından. Öyle çok yorucu şeyler yaptığım falan da yok halbuki...
Sonuç olarak; durumu, ilkokul günlüklerinin yazılma saatleri bile gece 1 ve 2 arası değişen kızın içler acısı dramı şeklinde özetleyebiliriz. Şimdi yine bilgisayar kucağımda uyuyakalmadan gidip kendi rızamla uyuyayım ben iyisi.
Düzenleme yapıyorum yazıda:
Yalnız şu an ciddi anlamda uykusuzluktan geberiyorum ve hâlâ uyumamak için diretiyorum!
Placebo - Where is my mind?
Bu da benden kendime gelsin. Çünkü şu an beynimin olması gereken yerde rüzgarlar esiyor, sararmış yapraklar falan uçuşuyor hatta top haline gelmiş bir saman yığını kâh dönerek, kâh tekerlenerek esen rüzgarla savruluyor. (Ayrıca, dönmek ve tekerlenmek aynı şey mi diye düşündüm bir an ve hayır sonucuna ulaştım. Döne döne ilerlemek, tekerlenmek olduğuna göre kurduğum cümlede çokta sorun yok bence. Varsa da görmezden geliverin bi' zahmet.)
7 comments:
Küçüklüğümden beri uyuyamıyorum. Şimdiye kadar hiç uyumadım. Şaka şaka. Uyuyorum ama bala göte. Yazık lan bize.
Uykusuzluk öldürmüyor evet :) Ama bir zaman sonra 'insanlar neden uyuyo bir bildikleri var heralde' diyerekten 'birşey olmasın' düşüncesiyle uyuyorsun sonunda...
Blogun güzelmiş bu arada :)
Ben de kreşteyken uyuyamayıp herkesi uyandıran bi tiptim :P
Uykusuzluk öldürmüyor....ama sıkıntıdan uyuyamamak öldürüyor beni :PP:P
Kıreyzi Görl, Ahahah aynen benim öyle -son zamanları saymazsak- yazık valla:)
Gürhan, evet ve artık uykum da çok sık gelir oldu:) ayrıca teşekkürler:)
:: RockunzeL ::, o dönemlerin tadı da bi başkaymış ama, yaptıklarımdan pişman değilim:p
EvA, ahh beni de. en kötüsü.
Ben lisede uyumayı unuttum ya. Küçükken uyurdum bolca hatta uykum çok hafifti her tıkırtıya uyanır geri uyurdum. Gece uyumadığım her saati sabah geç kalkıp, kahvaltıya, okula, dersaneye geç kalarak çıkartırdım. Şimdi mesela ne canım uyumak istiyor, ne de yapacak birşey var -ki uykudan alıkoyayım kendimi. Oysa şurda iki atraksyon olsa da gülsek-etsek uyku muyku yalan olsa, değil mi ya. :D
Aslına bakarsan bu gece çok atraksiyon oldu benim için:D ama tabi bu durum sadece bu geceye özel, malum. Onun dışında aynen katılıyorum:D
Post a Comment