Geçen gün otobüse, yürüme engelli bir adam bindi. İneceği yerde de her normal vatandaşın yapması gerektiği gibi "duracak" yazısının yanmasını sağlayan o kırmızı düğmeye bastı ve bir de ek olarak şoförden, tekerlekli sandalyesiyle inebilmesi için rampa denen o şeyi açmasını rica etti. Ama şoförün tam da o sırada yanındaki adamla konuşmak gibi çok önemli bir işi vardı ne yazık ki. Dolayısıyla rampa falan açılmadı. Adam, yine de bir umut "Kaldırıma çok uzaksınız, rampa açılmayacak." dedi. Şoförümüz oralı bile olmadı pek tabii. Otobüs tekrar yol almaya başladı. O sırada adamı duymuş olan ben de dahil birkaç kişi içten içe huzursuz olmaya başladık. Huzursuzduk ama bir şey de yapmıyorduk. En sonunda bir kadın "Duymadı mı acaba?" dedi, bir şey yapmamış olmanın verdiği huzursuzlukla. Neyse, sonuç olarak adam nihayet iki durak sonra inebildi. Tam inecekken o rampa denen şeyin, yine kaldırıma uzak olduğunu gördü ve şoföre söyledi. Şoför de "Araba parketmiş, kaldırıma yanaşamadım. Ben yardım edeceğim abicim sana." dedi ve cidden adama yardım etti. Adamı indirirken de kaldırıma yanaşmasını engelleyen, park halindeki aracın sahibine söyleniyordu. Hatta hepimizin duyacağı şekilde bağırıyordu: "Ayıp değil mi bu arabayı buraya parketmişsiniz?! Sizin yüzünüzden bir vatandaşımız mağdur oluyor burada!" Adamın indikten sonra yokuşu çıkışını huzursuzca izledim. Hâlâ huzursuzum. "En azından kendime bir pay çıkarabiliyorum." da yetmiyor bu defa huzursuzluğuma.
Bir de bu aralar, kimseye saygısı olmayan insanların bile herkesten saygı beklemesi; insanların, demokratik bir ülkede yaşadığımızın altını yüzlerce kez çizdikten sonra, fikirlerine sorgusuz sualsiz katılmamızı beklemeleri; yine demokrasiyi ve eşitliği savunan insanların hoşgörüden bihaber yaşamaları; değişik fikirlere bu derece kapalı olunması ve daha birçok şey fena halde canımı sıkıyor. Ama bunları buraya yazsam ne değişecek diyorum, susuyorum. Başka biri bunları konuşsak ne değişecek diyor, susuyor. Bir diğeri, bu böyle gelmiş böyle gider artık diyor, susuyor. Ve farkında mısınız bilmem ama hepimiz sürekli başkalarının bir şeyler yapmasını bekliyoruz. Ki en başından beri söylediğim gibi buna ben de dahilim. İşte bu defa öyle olmasın istedim. Bilmem anlatabildim mi?